4 Ağustos 2010

Çeşme Marina

Bu Çeşme'nin Marinasını ve Kalesini de yazmadan geçemiyeceğim. Kaleyi gezemedim ama dışarıdan gördüğüm kadarı ile, altındaki, tiyatrolar ve sergiler ile, etrafındaki çınaraltı kahvesi ile pek güzel bir yerdi. Çeşmenin sahili de pek hoş, kordon boyu gibi yürüyorsun, gezi tekneleri, balık restoranları, dondurmacı, tatlıcı, meydanı ve dükkanların sıralandığı sokağı ile bayağı kalabalık bir yer. Sahili havadar, esintili ama sokak içi bunalım. Meşhur Rumeli dondurmacısından sakızlı, karadutlu dondurma yedik. 
Sonra Marina yeni yapılmış, çok şık, çok güzel bir yer, her marinada olduğu gibi şık şık kafeler, restoranlar var, nefis tekneler var, ufak köprülerle, geçitlerle yollar birbirine bağlanıyor, marka butikler, dükkanlar, çok gezilesi bir yer. Yeni açıldığı için herkes orada. Çeşmeye yakışır oldu, çok şey katacak diyorlar.
Çeşmenin çevre yolları da çok güzel olmuş, bağlantılar, levhalar, giriş çıkışlar düzenli. Aynı şekilde İzmir'e gelen yollara da bayıldım, İzmir'in etrafını dolaşıyor, otoban üzerinde neredeyse her semte giriş var. Bir de Manisa'dan İzmir'e gelirken Akhisar ve devamı yollarını da beğendim. Manisa ne kadar yüksek bir yermiş. Gelecek seyahate kadar... 
  

Hiç yorum yok: