18 Mart 2007

Nerede Kalmıştık

Ne çok olmuş yazmayalı, özlemişim. Ne fena bu kadar zaman elim değmedi, ilham gelmedi. İçimi dökemedim, yazacaklarımı, söyleyeceklerimi dışarı çıkartamadım, içimde sıkışıp kaldılar. Çoğaldılar, üst üste geldiler, birbirlerini ezdiler, eskisini unutturdular, yenisi öne çıktı, halbuki ne çok şey vardı yazılacak. Bakalım şimdi bir bir dökülürler belki.
Yeniden çalışmaya başladım, işe gidip geliyor olmak iyi geliyormuş bana meğerse. Insanı daha dinamik, canlı yapıyor. Eski işimden sonra hem moralim bozuktu, hem çok yorgunmuşum, hem de artık çalışmak istemiyorum moodundaydım. Yeter artık diyordum, evde oturdum, dinlendim, tembellik yaptım, sağa sola gezdim, uyudum, evdeki bilumum eskileri temizledim, belki daha yapılacak çok şeylerim vardı (kursağımda kaldı) ama kendimi çalışmaya hazır hissetmişim ve gelen teklif beni çok yormayacak nitelikte, çok şükür evime yakın bir yerde olduğu için hadi dedim başlayım tekrar. Bir yandan da geçim meselesi, ne kadar ekonomi yaparsan yap, para lazım. Şehrin göbeğinde, hem de enN ! semtinde otururken öyle emekli olmak olmuyormuş. Çalışmayı bırakacaksan bu diyardan gideceksin, başka türlü bir hayat tarzı benimseyeceksin.
Bir arkadaşım gönüllü olarak çalışma hayatından çekildi, öyle emekli olacak yaşta da değil zaten, çocuğumla olmak istiyorum dedi, ne iyi etti, şimdi Ada senin Moda benim geziyor, içinden gelenleri yapıyor, havanın, suyun, toprağın, çiçek böceğin tadını çıkartıyor. Tabi kocası var, feci çalışıyor, ehh işte bir denge meselesi bu. Ben yine çalışan kadın, yılların yıpratamadığı....