31 Aralık 2009

Yılbaşı



Bu yılın son gününde son duygularımı yazayım dedim. Resimde gördüğünüz gibi benim yılbaşı klasiğim, kapıma astığım süsler, bu sene hem kapı içine hem dışına astım. Bir de Atatürk çiçeği (yılbaşı çiçeği) almak. O da salonun baş köşesini süslüyor. Bunları görünce kendimi iyi hissediyorum. Her sene olduğu gibi yeni yıldan çok beklentiler, eskisinde olan biteni hemen kısacık film şeriti gibi göz önünden geçirmek ve heyecanla yeni yılın birşeyler getireceğini, hayatının bambaşka olacağını zannetmek, içinde böyle hisler falan taşımak, ona büyük anlamlar yüklemek, dualar, dilekler, istekler, hayaller falanlar filanlar... yok bu sene bende. Herhangi bir gün gibi, hatta çalışıyormuşum da sanki bir hafta sonu akşamı gibi hissediyorum. Hani yarın tatil çok uyuyacağız hissi gibi. Yemeklerimi yaptım, güzelce soframı süsleyeceğim, şarabımı koyacağım, geçeceğim TV nin karşısına hem yiyip içip hem de zap yapacağım ve kanalların neler hazırladıklarını seyredeceğim. Arkadaşların bazısı evde toplandı, bazısı dışarıda yemeğe gidiyorlar, sağ olsunlar hepsi bizimle gel, bana gel dedi. Ben de kendimdeki beklentileri kırmak adına hem de gerçekten ennnn içimin ne istediğini dinledikten sonra kendi evimde kendimle başbaşa olmaya karar verdim. Daha huzurlu ve rahat olacağım, böyle daha iyi hissediyorum. Herkese iyi eğlenceler, keyifler, yeni yılınız kutlu olsun. Bu yıl Allah hepimize, kendimizin ve bütünün hayrı için ne kismet ettiyse versin, bunları almak, yaşamak ve anlamak nasip etsin.