1 Kasım 2012

Kedim BAL

Birkaç sene önce bugünleri bana anlatsalar, bu fotoları 
gösterseler katiyen inanmaz hatta çok kesin itiraz ederdim.Ben çocukluğumdan beri kediden korkarım, hele evvelden kedi ile aynı odada bile bulunamazdım. Kedisi olan arkadaşlarımın evine gidince kedi başka odaya alınırdı. Son birkaç senedir kendimi eğitmeye, kedilere alışmaya başladım. Hala elime alamam, tutamam, sadece başlarının üstünü cici cici yaparak severim o kadar. Ama burada arkadaşımın evinin önüne gelen bir kedi var ki beni aşık etti kendine. Sessizce gelişi gidişi, bir kere bile miyav dememesi, açlıktan ölse bile sabırla mama verilmesini bekleyişi, hiç sırnaşıklık yapmaması, açıkgöz kedilerin gelip onun önüne geçerek mamasını yemesine bile sessizce bakması, hiç yalakalık yapmaması, bakışı, ön patilerini teker teker kaldırıp kıvırarak beklemesi, mama yedikten sonra gırlaması, yumuşak paspasın üzerinde yuvarlanması, keyifle bacaklarıma sürünmesi beni mest ediyor. 3 ay bu kediye balık, peynir, yoğurt, köfte, artık ne yersek verdim, sonra gidip kuru mama, yaş mama almaya başladık. Sabah geldi gitti, akşam geldi bazen paspasın üzerinde yattı, bazen gitti. Sonunda nüfusuma geçirmeye karar verdim. Aldık veterinere götürdük, tüm aşıları yapıldı, pasaportu çıktı, 3,5 yaşında, erkek, sarman melezi, 6,5 kg adı Bal, annesi ben. Hala çene altını azıcık, başını azıcık seviyorum, göz göze konuşuyoruz beni dinliyor, çok utangaç başını hemen eğer, gözlerime dik dik bakamaz, gırlar, sürünür. Şimdilerde çevre evlerde oturan bir yazlıkçı eve almış bakıyormuş diye duydum, pek üzgünüm epeydir görmüyorum ama o yazlıkçı evine dönecek, kedi kışın bana kalacak. Sanmayın ki evin içine alacağım, hiç düşünmüyorum ama bahçeye ona layık bir yer yapacağım. Kim derdi ki ben bu hallere gelicem, valla kendim bile inanamıyorum. Bu kedi Nisan ayından beri benim dikkatimi çeken bu sayfalarda daha önce de şaşkınlıkla söz ettiğim kedidir. Şimdi hatırladım, nisan ayında ilk onu yazmışım.


Mandalina Zamanı