21 Mayıs 2009

Mutlukent'de Ben (8 Mayıs 2009)

Sonunda oldu işte, taşındım, kendi evimde oturmaya başladım. Istanbul'dan ayrıldım, yabancı bir yerde yalnız başıma yine ayakta durmaya çalışacağım. Dünyanın sonu değilmiş, Istanbul' da olmayınca bir yerim eksilmiyormuş, yine nefes alıyorum, yine akşam yatıp sabah kalkıyorum, yine bir düzen kurmaya ve hayatın devam ettiğini ispatlarcasına yaşamaya devam edeceğim.

Ama yerleşmek toplanmaktan daha zor, daha mı detaylı acaba, yoksa ben aylak olduğum için herşeyi detaylı bir şekilde yapacağım diye hepten dağılıyorum. Koli yapmaktan anam ağlamıştı, şimdi açmaktan babam ağladı. Ne çok koli yapmışım aç aç bitmiyor, çıkanları bir oraya bir buraya taşımaktan, oraya sığdı, buraya sığmadı, yok öyle yok böyle dursun diye bakmaktan bir hal oldum. Amele gibiyim, ellerim, tırnaklarım ters döndü, kollarım, bacaklarım tutmuyor, belim koptu, ne uyku, ne doğru dürüst yemek. İlk bir hafta çok tuhaf oldum, ne sabah oluyor ne akşam oluyor, zombi gibiydim. Evde hergün en az iki usta, elektrikçi, tesisatçı, marangoz, Bosch servisi, kablo TV ci, internet bağlayıcısı, Digitürkcü, Doğalgazcı, biri deliyor, birisi çakıyor, biri gidiyor biri geliyor. Eski evde tıkır tıkır çalışan bulaşık makinası buraya gelince çalışmadı, çamaşır makinasını bağladığımız gider borusu tıkalıymış ilk yıkamada sular eve yayıldı, dolaplar sığmadı, sehpa sığmadı, hiçbirşey sığmadı, ben delirdim, habire sigara içtim, hala da azıtmış bir şekilde içiyorum. Sonra biraz daha şekillenmeye başladı, ben elimde elektrik süpürgesi ( bunu icat edene hergün hayır duaları gönderiyorum) her ustanın tepesinde veya ayağının altında tırrr şeklinde, ben siliyorum yarım saate kalmadan ortalık yeniden batıyor. Tam 10. günde temizlikçi kızla beraber heryeri kazıdık, yerlestirdik, bağlanacaklar bağlandı, halı, kilim, koltuk yastık derken yerleştirdik ve ev eve benzedi. Benim hala yerleşecek dolaplarım var, banyodan tut, yatak odasına kadar, salondaki resimlerden tablolara kadar bir sürü şey hala beni bekliyor ama olsun, kapıdan girince bir eve girdiğini anlıyorsun, bir de şirin oldu, ufak ama sevimli bir daire şimdi. Çok şükür bu günleri gördüğüme, balkonda güneşlendiğime, çiçeklerime fidelerime günler doğmasına, tam karşımdan mehtabın çıkmasına, evin sıcak olmasına, herşeyin benim için güzel görünmesine, yeni olmasına ve benim olmasına çok şükür, çok teşekkürler.