4 Mayıs 2006

Galatasaray

10.05.2005

Sevgili okuyucularim,

Ben yine bir felekten bir gece caldim, bunu sizinle paylasmak istiyorum, umarim sikilmazsiniz.
Bizim “Eskici Bandosu” gecen aksam Leventteki Galatasaray Mezunlari Derneginde caldilar. Once dernek binasindan soz edeyim, bahcesi, acik havasi olan, icerisi de biraz dar, los bir yerdi eskiden, bar kismi uzun, masalar biraz tikisik otururduk, orkestranin calacagi yer cok dar, pist yeri de ufakdi.
Simdi bir yenilenmeden gecmis, boya badana, icerisi buyutulmus, isiklandirma, sahne yeri, bar kismi, masalar falan degisik olup, biraz daha sik, daha aydinlik, daha yeni bir yer olmus. Buranin yeni halini gormek de bu vesile ile oldu, yemekler guzel, servis biraz gec olsa da fena degil diyelim, oturduk, masadaki ev sahibi arkadaslar etrafdaki okuldan arkadaslari ile hasir nesir olurken biz de bazilarini tanimis olduk (benim sevdigim adam Asaf Savas Akat mesela).

Ilk salona girdigimizde, yilbasi gecelerinden beraber oldugumuz bizim Hulyalarin da arkadaslari Zeyyat bey oturuyordu, yilbasi aksamindan beri bana dans borcu oldugu icin beni gorunce pek sevindi, koyu muhabbete daldik, aksamin ilerleyen saatlerinde beni de epey bir dondurdu ortalikta, dansimiz gelmis.
Bizim bando biraz fire vermisti, guzel solistimiz Dilek, hamileligi dolayisiyla ara vermisti zaten, sonra pianoda Celal bey ayrilmisti, saksafoncu Umit bey ayrilmisti, klavye icin baska bir arkadas gelmis ama eskilerle henuz cok siki iliskiler icine girmedikleri icin daha sonuk duruyor, tam samimiyet kurulamamis, her ne kadar guzel caliyorsa da gorevini yapan sonra da kosesine cekilen saz heyeti mensubu gibi takiliyor, umarim sonra acilir, alisir ve daha bir kaynasirlar. Gozlerim ve kulaklarim Celal beyi aradi coookk.. Ama o da vefali bir arkadas olarak seyretmeye gelmisti, biraz durdu dinledi, sonra ayrildi.
Davulda genc ve yetenekli arkadasimiz yine dokturdu, cocuk eline sopalari alinca kendinden geciyor zaten, arada sololar mi yapmak, parca bitislerinde tam kapasite vurmak mi istersin hepsi var, neyse ki bu sefer sanki daha bir uyumlu caldi bizim eskilerle, gencligine kapilip kopartip gitmedi, galiba biraz fren yapmasini mi ogrenmis nedir. Bas gitarda cool calisi ile eski eleman aynen devam, sanki o da gorev icabi geldim caliyorum, arada sirada yanimdaki davulcu arkadasla birbirimize takiliyoruz iste, biraz havaya girerken program bitiyor bizde gitsek de su masada oturup bir bira icsek diye bakiyor gibi.
Ritm gitarda Ender kendini asiyor arada sirada, o gozluklerinle, orkestrayi yoneten sef gibi dikkatle notalarina bakarak cok ciddi ciddi calmasi bir yana, sanki daha bir kendine guvenli caliyor, arada sirada etrafa bakinca da isaretlerimizi gorurse gulumsemeyi hatirliyor ve gevsiyor ama ona da artik birilerinin bu kadar ciddi ve dogru calicam diye suratsiz oluyorsun demesinin vakti geldi herhalde. Canlanin beyler, sahnede calgi calip sarki soyluyorsunuz, biraz da show yapin artik.
Cevat beye gelince, epey aradan sonra onu gordugume once cok memnun oldum, sonra kilo verdigini farkettim, iyi olmus, hatta biraz daha verirse daha da iyi olacak.

Baslarda butun orkestra, ya biraz burukluk, ya biraz pek isinamamis olmak, ya da yeniden bir sinava cikiyor gibi hissetmekden havaya girememislerdi, ama saatler ilerledikce, kafalar cekildikce, karinlar doydukca, parcalar da arka arkaya siralaninca bizim de kanimiz kaynamaya basladi ve attik kendimizi piste, latinler, sambalar, rumbalar, rock n’roll, twist derken dokturmeye basladik, Cevat acildikca acildi, (masallah ne guzel sesi var adamin) soyledikce soyledi, alkislandikca daha keyiflendi, (bence kendisi de beklemiyordu bu kadar tezahurat) insanlar isindikca ve dans etmeye doyamadikca pistten gitmiyor ve oyle beklesiyorlar, tabi bizim orkestrada hafif bir panik atak yasayip ne calacagiz, ne yapacagiz tereddutlerini bizlere caktirmadan hemen bir parcaya geciyorlardi. ( Sayin ork uyeleri sizlere tavsiyem; caldiginiz parcalari tekrar calmaktan korkmayin, soylediginiz bir sarki cok begenildiyse tekrar soylemekten cekinmeyin, biz nasil olsa havaya girmisiz sallaniyoruz, ne soyleseniz dans ederiz). Velhasil bilmem kacinci bis yaptilar, neselendik, eglendik.

Bu arada komsu masadaki 20 tane beyefendi, yemekden sonra biraz dagilir gibi oldular, kalanlar da dans kuyruguna girdiler, her parcada bir baskasi beni piste surukluyordu, hayatimin en hizli kavalye degistiren ve cok dans eden gecesini yasadim, bir de cok iyi dans ettigim konusunda iltifat aldim, artik nasil havalara girdim siz tahmin edin. Saclarina ak dusmus beyler de genclere tas cikarircasina bi guzel dans ediyorlarki gormeniz lazim.

Hiç yorum yok: