17 Şubat 2012

Gazetelerden

Geçen ay cumhuriyet gazetesinde Bekir Çoşkun'un yazısını okuyup bayılmıştım, bir türlü kısmet olmadı buraya aktarmak, geç de olsa kayda geçsin pek beğendim. Bazı kısaltmalarla,
"Yanıt bulamadığınız zaman doğaya dönün.. yandaki bahçeye, arkadaki koruluğa, dere kenarına, ormana, şu yamaca... bakın orada yanıtlar var. 
Kar birleşmenin gücünü öğretir bize.. bir tek tanesi, minik bir kelebek gibi avucunuza konduğunda.. narin, yok olmaya hazır, cılız, zayıf ve güçsüz... ama bir araya geldiklerinde, tüm yolları, bulvarları, köprüleri kapatabiliyor işte kar taneleri...
Kumrudan aşkı öğrenin ...o uzun şarkıları olmasaydı, yarım olacaktı kumruların aşkları... şu serçeler... koca cüsseli canlılar ayazda donarken, şarkılarını bir arada söyleyebilmek için mi sağ çıkıyorlar sabahlara?...
Mahallenin kırma köpeği dürüstlüğü öğretir size... sevdiği halde dişini gösterip havlayan... ya da sevmediği halde kuyruk sallayan köpek hiç kimse görmedi... 
Yaşamında henüz hiç düşmediği halde, masanın kenarına gelince tırnaklarıyla direnen yeni doğmuş kedi yavrusu yaşama içgüdüsünü gösterir... Annesi ise anneliğin yüceliğini...
O deniz kendisi sudur ama ortasında susuz kalanlara bir yudum su vermez cimri... ve cesedi götürüp ortasına atın, karakolun önüne getirip bırakır huysuz...Çünkü o içinde başlayan yaşamı, aynı mükemmellikte, aynı titizlikte, aynı düzeyde ister... ciddiye alınmadığında boğar sizi...
Şu nehir tersine akmaz, çağdaşlık nehir gibidir... ve iyi bakın nehre... o nehir en baştaki minik kar taneleridir...

Hiç yorum yok: