12 Şubat 2010

Yine Kar yine Kar

Bunlar da 2. büyük parti kar yağışından manzaralar. O sefer ne çok yağmıştı, ne çok bembeyaz olmuştu ortalık. Ben manzara seyretmekten ve resim çekmekten yazamadım buralara. Bazen de epey bir tembelliğim tutuyor. Ama yürüyüşler çok güzeldi, arabamı temizlerken karlarla oynamak çok zevkliydi. Tertemiz havada nefes almak çok sağlıklıydı. Ama esaslı don oldu, esaslı soğuk olmuştu. Buz tuttu herşey, 2-3 gün açılmadı. Allahtan evde herşey vardı, sabah yürüyüşten başka dişarı çıkma ihtiyacı olmadı. Tabi sonlara doğru epey sıkıldım, param da bitti bankaya gidemedim. Sonra o ayazda o donmuş karlarla kaplı ortamda bir kış güneşi açtı, nasıl güzel oldu, sanki Uludağ'dayız. Pırıl pırıl güneş yavaş yavaş ısıttı ortalığı, bizim donmuş karlar, çatılardan veya pencere kenarlarından sarkan dikitler, sarkıtlar erimeye başladı. Sokaktaki köpekler, kuşlar yiyecek aramaktan helak oldular. Bazen tüm kuşlar için ekmekler alıp ufalayıp onların çok toplandıkları yerlere döktüm, bazen benim balkonun kenarına ufaladıklarım bir anda kapışıldı gitti. Birkaç defa köpeklere etsuyu tabletli makarna pişirdim, gidip yol kenarlarına veya açıklık yerlere serdim, nasıl sevindiler yediler, teşekkür için üzerine çıktılar. Hem soğuk hem açlık pek acıdım onlara içim ezildi, başka ne yapabilirim dedim ama elden gelen budur...
Şimdi yağmurlu günler yaşıyoruz, bir lodos bir poyraz esiyor, etraf çamur halinde. Ama bu kadar suyu gören çayır çimen yemyeşil oldu. Yollar berbat oldu, asfaltlar bozuldu, bazı yerler çöktüler. İnşallah Belediye de onlara el atacak ve bahara doğru giderken etrafı düzeltecekler. Hadi sıkalım dişimizi az kaldı kışı kovalamaya, eğer Mart kapıdan baktırır yapmaz ise....

Hiç yorum yok: