18 Ağustos 2009

Bodrum


Sonracıma otobüse atlayıp Bodrum'a geçtim. Kamil Koç otobüsleri, güzel, klimalı servis saat başı, koltuklar rahat amaaa Antalya'dan Bodrum'a gidene kadar heryere uğradı, 8 saatte gittik. Korkuteli, Fethiye, Göcek, Dalaman, Milas,Yatağan, Muğla derken akşamın 8.30 unda garajlara geldiğimizde 31 derece gösteriyordu. Fethiyedeki 45 dereceden sonra burası yayla gibi geldi bana. Göcek'de dağları delip tünel yapmışlar yol kısalmış sözde !! Önce Halikarnasın karşısındaki yokuştan çıkınca Manastır otelin arkasındaki Barış sitesinde oturan bir akrabada kaldım 2 gece 3 gün. Tipik damsız beyaz badanalı Bodrum evleri, kocaman balkonu var esiyor ama odalar ne sıcak, nefes alamıyorsun. Bahçede çam, malta eriği,incir,limon,nar,mandalina ağaçları.Begonviller heryerden dökülüyor, pembeli beyazlı, morlu. Ama buradaki çır çır böcekleri 24 saat ötüyor, hiç nefes almadan koro halinde devamlı yayındalar. Sabaha karşı susmuşlardı, ezandan sonra yine başladılar, saat 05.30/06.00 gibi nasıl ve niçin öterler bu kadar cırcırlamak anlamadım, uyku haram tabi.Çocukluğumda anneannemin evinde o mecburi öğle uykularında onları dinleyerek uyumakla uyumamak arasında gidip gelirdim. Benim bildiğim öğlende sıcak basınca başlarlar serinlik olunca susarlardı.Neyse yine de Mutlukentte çok duyulmuyorlar diye keyfini çıkarmaya çalıştım ama sabahın körü de çekilmiyorlar. Bodrum çok sıcak, trafik sıkışık,insanlar kalabalık,itiş tıkış, herkes heryerde.Yurdum halkım Bodrum'a akmış.

Hiç yorum yok: