29 Haziran 2008

TEKİRDAĞ - 15 Haziran



Bu sefer de yine günü birlik Tekirdağ'a gittik, 1,5 saatte ulaştık, İstanbul'dan çıktıktan sonra yollar çok güzel, yol hep yeşillikler arasından geçiyor. Tekirdağ 'da gezilecek, görülecek çok yer yok, sadece Macarlar ile bir bağımız varmış, her sene 16 temmuzda buraya gelip kutlamalar yapıyorlarmış, bizi pek severlermiş, kardeş şehir meselesi galiba. Eskiden bir Macar kontu orada yaşamış, evi şimdi müze olarak kullanılıyor, restore edilmiş, çok güzel bir bina.
Ayrıca Arkeoloji müzesi var, bahçesinde tarihi kalıntılar sergileniyor, müzede de enteresan şeyler var. Namık Kemal'in yaşadığı ev var, müze olmuş, sergi galerisi olarak da kullanılıyor. Sakin bir şehir, kıyı boyunca ilerlemiş, sahilde çok şeyler var, pazar, çay bahçeleri, lokantalar, kahveler, balıkçılar, ve daha ne ararsanız. O hafta Kiraz Festivali varmış, her boy, her çeşit kiraz sergileniyordu, hatta kiraz yarışması da yapılmış, seçilen enn birinci kiraz nerdeyse erik kadardı. Köftesi meşhurdur ya, manzarası çok güzel ama ne yazık ki köfteleri pek güzel olmayan bir yerde yedik, çok da hoşnut kalmadık, keşke başka yerde yeseydik dedik. Ama önemli olan beraberlik dedik.
Bir ara nasıl sağanak yağmur yağdı, belki 45 dk kadar otobüsde bekledik, ama seller gitti adeta. Sonra durdu, bir güneş açtı, bütün sular çekildi gitti, sanki buharlaştılar. Alt yapısı çookkk iyi bir şehir, gelde burada arama, o yağmurun yarısı yağınca heryer felç oluyor. Gezelim, görelim.....

Hiç yorum yok: