29 Mayıs 2006

Dut Ağacı


Bu güzelim hafta sonunu bayağı bir tembellikle geçirdim. Cumartesi yardimci ile evi kazima işleri, pazar günü yarim gün kahvaltı, gazete, yarım gün arkadaş konserine derken pazartesi sabahı yine kendimi ofisde buldum.
Bu günler nasıl böyle hızla geçiyor, oluyor, bitiyorlar, tekrar tekrar aynı şeyler yapıyoruz hiç anlamıyorum, derin derin düşünürsem kafayı yiyeceğim geliyor, unutmaya sığınıyorum.
Bir de seni dürtükleyip, hadi kaldır kendini, gidelim şunu yapalım, bunu edelim diye birisi de çekiştirmez ise hepten seriliyorum havanın rehavetine, evde öylece kalakalıyorum. Her hafta sonu için de bir daha böyle yapmıyacağım, en azindan arabaya atlayıp sahil boyunca gideceğim bir yerde park edip yürüyeceğim diyorum ama hep aynı hikaye, yine olmuyor, ben evde kalıyorum. Neyse, haftaya inşallah, bu havalar mı beni böyle yapıyor acaba ???

Allahtan sinemalardan geri kalmıyorum, bu hafta "Raydan Cıkanlar" filmine gittim. Clive Owen abimiz başrolde, doya doya seyretmelik, hani o "İçeriden" filmindeki gibi filmin üçte ikisi maskeli dolaşıp da yüzüne hasret kaldığımız gibi değil. Bayağı hoş adam dimi, son zamanlardaki favorim, yanında Jenifer Aniston ablam, meğer ne hoş kızmış bu, pek ender filmlerini görmüşüm, bayağı da afilli, seksi roldeydi, ikisi pek hoş olmuşlardı. Hep zaten Brad Pitt'in bu kızı niye bıraktığını anlamak isterdim, bence ne güzel yakışıyorlardı birbirlerine, şimdiki Angelina Jolie'den daha iyi gidiyordu bizim Brad' e !! ( Bu arada, Brad ile Jolie'nin kizları olmus, bebegin en çok dudaklarını merak ediyorum, hem anneden hem babadan alınca ne cıkacak acaba ?).
Neyse film bayağı sıkı bir film, konu nereden nereye gidiyor bir anda, bayağı güzel çekimler, ışık, renk, aksiyon durumları, heyecandan tırnaklarını yiyorsun, kardeşim bu kadar da olmaz ama diyorsun, bir aile, bir hayat neler oluyor derken, hooop güm. Vincent Cassal çok müthiş bir adam, pek sevdiğim söylenemez, hele bu rolden sonra !!! sadece karısının Monica Belusci olduğunu hatırlayınca vay be diyorum.
Gidin filmi görün, sonuna kadar dikkatle seyredin, pişman olmazsınız bence tabi...
Gidemeyenlere inşallah DVD si sizin oralara gelir de alırsınız diye dua ediyorum.

Bugün pazartesi, yeni bir hafta başladı ama bir ay daha bitiyor, yaz geldi iyice, karadut gördüm ama beyaz dut çıktı mı?? Çok severimde....

5 yorum:

ibeking dedi ki...

çıktı çıktı..köşedeki kazıkçı adam satıyo...

Adsız dedi ki...

Gezeryazar, blogizm le ilk defa sayende tanisiyorum ..napalim herseyde ''enön'' de olacak degiliz ya:)..bari bir yerden giris yapayım dedim,sonra elim alisir kendi blogumu kurarım belki.
..neyse su Jennifer Anistonda neler buluyorsunuz anlamıyorum, ''cok herhangi birisi''!! ne oyunculugu ne de fizigi, hepsi sıradan. Brad ne iyi etmis de bırakmış, ama Gwynet Paltrow u bırakmamalıydı dogrusu, zarif ,duygulu ,asil ve çok hoş bir kızdı .Tam romantik ve tutkulu aşkların tipi. Angelina ise ona tam zıt tip gibi, agresif bir tipi var..Lara Tomb ona çok yakışmıştı ama çocuklara şefkati reklam gibi geliyor sanki, sakın kimse kızdırmasın bu kadını....Bradla herhalde çok uzun sürmez.
Nasıl ama magazin yorumlarim? havaya giriyorum galiba..
bu arada beni de okuyan bloggerlara foto sayfama davet ediyorum (ne yazıkki Avea mensupları açamıyormuş)..güzel lale ve sümbüllerim var, bir kismini Gezeryazar a da verdim ,isteyen alabilir..(hani kaynak gösterse daha bir iyi olur sanki::)).
ender

tipitip dedi ki...

Beyaz dut...Bayılırım...Eskiden annem ve kankaları, apartman görevlisini tırmandırırlardı ağaca (garibim), aşağıda gerilen çarşafa patır patır ne güzel düşerdi dutlar. Anneler dutları kaplara koyup, tüketilmeye hazır hale getirdiklerinde biz de oyunu bırakır, koşa koşa yerdik ağzımız gözümüz simsiyah olana kadar. Hey hat çocukluğum ;)

Adsız dedi ki...

Çocukluğumun yazları bir dut ağacının tepesinde geçti, önce iki kuzen itinayla kendimize ait olan özel yerlere tırmanır sonra o leşşşş gibi ellerle dut yemeye başlardık. Arada bir de ağacı silkelemeye çalışır ama düşmekten korkup vazgeçerdik, ev ahalisine ellerimizle (ıyyy) topladığımız dutları yedirirdik. Ne kadar çok yemişim ki o zamanlar, belki 20 senedir ağzıma koymadım dut.

Adsız dedi ki...

"Ezginin Günlüğü"'nün yorumladığı "Dut Ağacı boyunca / Dut yemedim doyunca" bu sözleri ve müziği bu yazılanları buraya kadar okuyan sizler dinlemelisiniz ilk defa yada tekrar ama bu havada bu saate