Burası bir yarımada ve girintili çıkıntılı o kadar çok koyu var ki gez gez bitmez. Aynı zamanda gezdim öğrendim desen öğrenemezsin, veya çok yıllar alır hepsini görmek, gezmek, denizine girmek, oturup yemek yemek veya suyunu, çayını içmek. Bu sefer Bitez'den çıktık tekne ile, 12 kişilik, '50 lerin ' 60 ların müziklerini hafif hafif çalan, kapı gibi kaptanı ve çok becerikli miçosu olan gulet tekne. Doğru hemen önündeki küçük ada ve yalancı boğaz (doğru hatırlıyorum inşallah) denilen yere dümeni kırdık. Oradan Akyarlara doğru geçtik, sonra kıyı kıyı karaincir, kargı koyu, bağla, akvaryum, aspat koyları. Ne kadar güzel, ne berrak denizler, o ne renkler, yüzmeye doyamıyorsun, temiz, ılık, bazen soğuk, benim içeçeğim geliyor böyle sularda yüzerken. Teknedeki yemekler ayrı fasıl, zeytinyağlılar, körili tavuklar, bulgur pilavından salataya, biralar, çaylar, kahveler. Sabah 9.00 gibi çıktık, akşam 19.00 da döndük, doyamadık. Arkadaşlar güzel, sohbet, muhabbet, şakalar, tavlalar ve sıcak, güneş derken tadı damağımızda kaldı. Bir başka koydan bir başka geziye kadar.İlk okuldan beri kitap okumayi çok seven, gittikçe edebiyata gönül veren, sonra da yazmayı keşfeden, böylece hem içini rahatca döken, hemde bir gün bir gazete ekinde köşe yazma hayali ile yaşayan bendenizin, zamana, duruma, olaylara, iç halime göre döktürdükleri.
7 Ağustos 2013
Tekne Gezisi
Burası bir yarımada ve girintili çıkıntılı o kadar çok koyu var ki gez gez bitmez. Aynı zamanda gezdim öğrendim desen öğrenemezsin, veya çok yıllar alır hepsini görmek, gezmek, denizine girmek, oturup yemek yemek veya suyunu, çayını içmek. Bu sefer Bitez'den çıktık tekne ile, 12 kişilik, '50 lerin ' 60 ların müziklerini hafif hafif çalan, kapı gibi kaptanı ve çok becerikli miçosu olan gulet tekne. Doğru hemen önündeki küçük ada ve yalancı boğaz (doğru hatırlıyorum inşallah) denilen yere dümeni kırdık. Oradan Akyarlara doğru geçtik, sonra kıyı kıyı karaincir, kargı koyu, bağla, akvaryum, aspat koyları. Ne kadar güzel, ne berrak denizler, o ne renkler, yüzmeye doyamıyorsun, temiz, ılık, bazen soğuk, benim içeçeğim geliyor böyle sularda yüzerken. Teknedeki yemekler ayrı fasıl, zeytinyağlılar, körili tavuklar, bulgur pilavından salataya, biralar, çaylar, kahveler. Sabah 9.00 gibi çıktık, akşam 19.00 da döndük, doyamadık. Arkadaşlar güzel, sohbet, muhabbet, şakalar, tavlalar ve sıcak, güneş derken tadı damağımızda kaldı. Bir başka koydan bir başka geziye kadar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder