25 Mart 2010

Yemekler

Yemek yapmak benim için terapi gibi birşey. Çok şükür elimde çabuktur, eğer dolapta malzemelerim varsa, hiç korkmam, en kısa zamanda birkaç çeşit ayarlayabilirim. Hani aç kalmayıp iştahla yiyebileceğimiz, en az iki çeşit ile akşam yemeğini bir saat içinde kotarabilirim. Ayrıca keyfim yerindeyse, zamanım da bolsa eğer, yine hiç üşenmeden ince ince süslemeleri ile uğraşarak, ennn zeytinyağlılardan dolmaya, ennn tavuk yemeklerinden mezelere veya böreğe kadar birşeyler yapmayı, ortaya koymayı ve misafirlerime yedirmeyi çok seviyorum. Yemek yapıp birisine yedirmek bence çok keyif verici ve müthiş bir doygunluk hissi uyandırıyor. Bu sıralar brokoli ve kerevize takmış bulunuyorum. Kereviz havuçlu, ayvalı ve portakal suyu ile zeytinyağlı hazırlandi pek leziz oldu bence. Ayriyeten çiğ olarak da rendelenir üzerine yoğurt ve ceviz karıştırılarak salata gibi yenir, pek faydalıymış.
Brokoli ise malum her derde deva bu sıralar neredeyse illa hergün yiyin diyorlar. Onu da azbuçuk haşladıktan sonra sarımsakli zeytinyağında hafifçe döndürüp üzerine kırmızı biber ile süsleme ile tavuk veya et yanına garnitür olabileceği gibi yine az haşladıktan sonra sıcakken üzerine zeytinyağı ve limon gezdirip soğuyunca salata gibi yemek yahutta az haşlama sonrasi soğutup üzerine sarımsaklı yoğurt ile pek güzel olur. Geçenlerde etli karalahana dolması sardım ama fotografını çekmeyi unuttum, yine yapacağım. Evde olunca bunlara sarıyorsun işte. Kimisi de kek, pasta, kurabiye yapıyor. Afiyet olsun.

Hiç yorum yok: