14 Şubat 2010

Benim Sevgililer Günüm

Aslında böyle ticari kaygısı öne çıkan ve senede bir gün dayatmacı bir tavırla gözümüze sokulan günleri hiç sevmiyorum. Anneler, babalar günü, sevgililer günü v.s. Hele sevgi ile ilgili bir konu. Ama günümüzde, diğer bir çok şey gibi hepsi yerlere serildi, ayaklar altına alındı, alış verişi arttırmak için, markaların, mağazaların, otelden tut, kafelere kadar, tv den tut, gazeteye kadar herkes ne diyeceğini, ne yazacağını, ne akıl vereceğini şaşırmış durumda. Alışveriş körüklemesidir gidiyor işte.

İlla birşey yapılacak illa birşey alınacak, illa kırmızı olacak, illa gül olacak, kalpler, vs olacak. Ve bu dolduruşa gelen birçok da insan olacak ve bir telaştır gidecek. Bütün bir sene boyunca ne yaptığın nasıl yaptığın ne alıp verdiğin veya ilişkinin nasıl gittiği önemli değilmiş gibi, illa bugün birşey alacak, sevgiliye ne çok sevdiğini belirtecek, bu da kesenize göre bir gül, bir tek taş, bir otel, tatil, bir uçak, seyahat, çukulata, kalpli yastık, kalp şeklinde pasta, yok helikopter turu v.s şeylerle olacak. Valla çok gülüyorum, çok şaşıyorum, bu dolduruşa gelen ve bu uygulamaları yapanlara da acıyorum azıcık. Halbuki sevgi, sevgili, aşk, ne kadar özeldir, ne kadar hassastır, sadece iki kişi arasında olur. Böyle birşeyi böyle ticari telaşlara kurban etmek ne kadar yazık oluyor. Neyse alan razı veren razı diyecekseniz öyle olsun. Benim sevgililer günüm kalp şeklindeki tabakta havuç salatası, afiyet olsun...

Hiç yorum yok: