İşte benim ikinci memleketim, yine oradayım. Sağolsun bir arkadaşım annesini Ankara'dan oraya götürürken ben de otobüs ile buradan yola çıktım, sabah oradaydım. Nefis oksijen bol hava, pırıl pırıl deniz ve ben. Bu sene de kısmet oldu ya, çok şükür. Malum ekonomik kriz beni vurdu vuralı hayatımdan ne çok şeyi çıkarmak zorunda kalıyorum ve kalacağım daha da. Artık bu sene buraya yine benim kırk yıllık İdatur Motele gelecek halim olmayacak sanki, dolayısıyla böyle ufak kaçamak çok hoşuma gitti, allah razı olsun onlardan. Yoksa uykularım kaçacaktı küçükkuyu diye diye.
İlk okuldan beri kitap okumayi çok seven, gittikçe edebiyata gönül veren, sonra da yazmayı keşfeden, böylece hem içini rahatca döken, hemde bir gün bir gazete ekinde köşe yazma hayali ile yaşayan bendenizin, zamana, duruma, olaylara, iç halime göre döktürdükleri.
30 Haziran 2009
Küçükkuyu 21 - 24 Haziran 2009
Bazen deniz çok haşin olsa da, çoğu zaman şahaneydi, akşamları hafif kafa çekmeler, mangalda balık, bahçeden rokalar, balkona ve bahçeye çiçek böcek dikmeler, alışveriş, annenin bakımı, yardımcı kadının halleri, son gece yildizları seyrederken UFO görmeler (kimse inanmadı ama ben dürbünle baktım valla UFO'ydu). Velhasıl güzel geçti, kısa ama upuzun bir tatil gibi keyifli geldi. Dönüşte buradaki hava vurdu beni, iki gün habire uyudum, orada oksijen çarpması oldum galiba. Üç buçuk günlük tatil bu kadar olur işte. İnşallah bir daha olur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder