29 Ağustos 2006

DENİZ ANALARI




Ayvalıkda deniz çok güzeldi, masmavi, soğukluk sıcaklık bakımından orta karar, yani nefis, yüz yüzebildiğin kadar, açılıyorsun açılıyorsun böyle suyla kucaklaşıyorsun çok güzel bir his, ben bayılıyorum.
Amaaaa, bu sene deniz anaları basmış ortalığı, eskiden bildiğimiz deniz anaları yassı şeffaf beyaz yuvarlak yaratıklardı, herhalde daha korkusuzduk veya çocukluk işte elimize alırdık oynardık, analiz ederdik.
Şimdikiler kafam kadar vücudları olan, kolları bacakları benim yarı kolum kadar uzunlukta, çok güzel lacivert, mavi, beyaz renklerde başka türlü birşeyler. Görünüşleri çok güzel ama gazetede çıkan haberleri de okuyunca insan bayağı irkiliyor, dokunacak, birşey olacak diye, bazı günler de nedense birçokları toplaşıp geliyorlardi sahile kadar neredeyse, yüz yüzebilirsen.
Ama yurdum halkı bir müteşebbislik örneği vererek sahile yakın gelen deniz analarını kucaklıyorlar, kuma getirip çukur açıp içine gömüyorlar, yüzerken çoluk çocuğa değmesin zarar vermesin diye. Halbuki biraz yakınlarından yüzerken zaten onlar kaçıyorlar, sana ne zarar eder, uzaktan yüz veya oralarda yüzme dimi ??
Yok ama kendinden başka canlıya zarar vermeme, hayvanlara da iyi davranma, onların da bir canı olduğu konusunda hiç eğitim almamış halkımız ve bilhassa cahil annelerimiz kendileri böyle yapıyor çocuklarına örnek oluyorlar. O çocukların deniz anasını kuma gömme çabalarını görmeniz lazimdi. Bunlar sarımsaklı plajında oldu, 1-2 defa bu anneleri gırtlaklama noktasına geldim, dilimde tüy bitti anlatmaktan ama kalın kafalara hiçbirşey girmiyor.
Tekne gezisinde yakalayabildiklerimin resmini çekmiştim, hele gözlükle seyretmek ne hoştu...
Söylenenlere göre denizler kirlendikçe bunlar çoğalıyormuş, ne fena yakında girip yüzebileceğimiz deniz kalmayacak.

Hiç yorum yok: