Elif Şafak'ın "Aşk" romanını okurken 40 kuralı hatmetmiş, çok beğenip 2009 yılında kırkını birden buraya da yazmıştım. Şimdi eskilere şöyle bir göz gezdirince bazılarını bana kapak olsun diye yeniden okudum, yeniden yazmadan da edemiyeceğim.
Sekizinci kural
Başına ne gelirse gelsin
karamsarlığa kapılma.
Bütün kapılar kapansa bile, O
sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar.
Sen şu anda göremesen de, dar
geçitler ardında nice cennet bahçeleri var.
Şükret! İstediğini elde edince
şükretmek kolaydır, Sufi, dileği gerçekleşmediğinde
de şükredebilendir.
Dokuzuncu kural
Sabretmek öylece durup beklemek
değil, ileri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir?
Dikene bakıp gülü, geceye bakıp
gündüzü tahayyül edebilmektir.
Allah Aşıkları, sabrı gülbeşeker
gibi tatlı tatlı emer, hazmeder ve bilirler ki, gökteki ayın
hilalden dolunaya varması için zaman gerekir.
Onbirinci kural
Ebe bilir ki sancı çekilmeden
doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz.
Senden yepyeni taptaze bir
"sen" zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman
gerekir.
Ondördüncü kural
Hakk' ın karşına çıkardığı
değişimlere direnmek yerine teslim ol, bırak hayat sana rağmen değil,
seninle beraber aksın. "Düzenim bozulur, hayatımın
altı üstüne gelir" diye endişe etme.
Nereden biliyorsun hayatın
altının üstünden daha iyi olmayacağını?
Ondokuzuncu kural
Başkalarından saygı, ilgi ya da
sevgi bekliyorsan, önce sırasıyla kendine borçlusun bunları.
Kendini sevmeyen birinin
sevilmesi mümkün değildir.
Sen kendini sevdiğin halde dünya
sana diken yolladı mı, sevin, yakında gül yollayacak demektir.
Otuzbirinci kural
Hakk'a yakınlaşabilmek için
kadife gibi bir kalbe sahip olmalı.
Her insan şu veya bu şekilde
yumuşamayı öğrenir.
Kimi bir kaza geçirir, kimi ölümcül bir hastalık, kimi ayrılık acısı çeker, kimi maddi kayıp...
Hepimiz kalpteki katılıkları çözmeye fırsat veren badireler atlatırız.
Ama kimimiz bundaki hikmeti anlar
ve yumuşar, kimimiz ise ne yazık ki daha da sertleşerek çıkar.
Kırkıncı kural
Aşksız geçen bir ömür beyhude
yaşanmıştır.Acaba ilahi aşk peşinde mi
koşmalıyım mecazi mi, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani mi diye sorma! Ayrımlar ayrımları doğurur.
AŞK' ın ise hiç bir sıfata ve
tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk,
Ya tam ortasındasındır
merkezinde, ya da dışındasındır hasretinde.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder